Uluslar Arası Ceza Mahkemesi

Birleşmiş Milletler ortamında, mağdurların haklarını arayabilecekleri ve soykırım, insanlığa karşı diğer suçlar ve savaş suçları gibi en vahim suçları işlemiş olanların cezalandırılabileceği ilk uluslararası daimi mahkeme olan Uluslararası Ceza Mahkemesi(UCM) 11 Nisan 2002 tarihinde faaliyetlerine başladı. Görev yapacak yargıçlarında atanmasıyla 2003 Mart’ın dan itibaren de mağdurların haklarını arayabilecekleri şekilde başvurulara hazır hale getirildi. Benzer ilk mahkeme, Nazi suçlularını yargılamak üzere 1945 te Nümberg de kurulmuştu. Ancak bu, galipler tarafından bir antlaşmayla oluşturuluştu ve mahkeme niteliği tartışmalıydı. Bunun dışında BM. Güvenlik Konseyi 1993’te Eski Yugoslavya için, 1994 te Ruanda için Uluslararası Ceza Mahkemesi kurmuştu. 17 Temmuz 1998 tarihinde BM. de dokunulmazlığa karşı ilk önemli bir adım olan UCM nin kurulmasını öngören Roma Tüzüğü yürürlüğe girdi. Son imza tarihi olan 31 Aralık 2000 tarihine kadar tüzüğe 139 ülke imza attı. Bu devletlerden 76 tanesi tüzüğü onayladı. Mahkeme, 1 Temmuz 2002 tarihinden itibaren, yalnızca tüzüğü imzalayan ülkelerin toprakları üzerinde işlenmiş suçları yargılayabilecek ve yargılama yetkisi geçmişe uygulanmayacak. Ancak bu mahkemenin de Avrupa insan Hakları Mahkemesinin yaptığı gibi bazı eylemleri süregelen eylemler kabul ederek, bu tarihten önce işlenmiş eylemlerle ilgili de kendini yetkili sayması gibi bir ihtimal mevcut. Mahkeme iç hukuk yolları tükendikten sonra devreye girebilecek. Ancak, ulusal mahkemelerin aksaması ya da kötü çalışması durumunda iç hukuk yollarının bitmesini beklemeden davaya bakabilecek. Avrupa Konseyi mahkemeyi başından beri destekledi. Ancak Avrupa Konseyinde gözlemci statüsünde bulunan bazı ülkeler mahkemeye karşı bir tavır sergiliyorlar. AB üyesi 15 ülke ile aday 13 ülkenin, Türkiye hariç tamamı tüzüğü imzaladı. İmzalayıp onaylamayan üç AB ülkesi var; Yunanistan, Portekiz, İrlanda. Aday ülkelerden de Çek Cumhuriyeti, Litvanya, Malta tüzüğü onaylamamış durumda. Mahkemeye açıktan tavır alan ülkeler ise, ABD, Çin, Rusya, İsrail. Uluslararası Ceza Mahkemesinden beklenti epeyce fazla. Peki, mahkeme bu beklentileri yerine getirebilecek mi? Lahey’de eski Yugoslavya’da savaş suçu işleyenlerin yargılandığı Uluslararası Savaş Suçluları Mahkemesi’nde devletler hukukunun insanlık suçu işleyen politikacı ve askerlere karşı zafer elde etmesi beklentilerin gerçekleşmesi ümidini artırdı. Bu olay zayıflar yakalanır, yargılanır, büyüklerin ise kaçmasına izin verilir anlayışının yıkılmasını hızlandırdı. Ancak mahkemenin etkinliğinin artmasının imzacı ülke sayısının artırılmasıyla orantılı olduğu unutulmamalı. Ehud Olmert’in ya da Bush’un Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılanacağı sanılmamalı. Zira her ikisi de Uluslararası Ceza Mahkemesinin statüsünü onaylamadı. Hatta ABD, onaylamak bir yana etkisiz hale getirmek için bütün yolları deniyor. İngiltere Başbakanı Tony Blair’in durumu ise farklı. İngiltere mahkemenin statüsünü onayladı. Bu sebeple BM. Kararı olmaksızın askerlerini Irak’a gönderdiği için Blair, mahkeme karşısına çıkmak zorunda kalabilir. Mahkeme 18 yargıçtan oluşuyor. 128 Maddelik Roma antlaşmasına göre, mahkeme daimi ve uluslararası statüye sahip. Daimi bir uluslararası mahkemenin kurulması, uluslararası hukuktaki bir eksikliği gidermiş oldu.

Soykırım, insanlığa karşı suç ve savaş suçları mahkemenin görevi kapsamında olacak. Sistematik öldürme, işkence, tecavüz ve cinsel kölecilik insanlığa karşı suç kapsamında

değerlendiriliyor. Mahkeme, Uluslararası Adalet Divanından farklı özellikler taşıyor. Divan, bireyler arasındaki değil, yalnızca uluslararasındaki davalara bakıyor. UCM. İse bireyler arasındaki davalara da bakacak. Mahkemeye, antlaşmayı onaylamış ülkelerden bir kez için 9 yıllığına 18 hâkim seçilecek. Birden fazla hâkim aynı ülkeyi temsil edemeyecek. Mahkemenin kuruluşuna imza atmış ülkeler, 9 yıl için bir bağımsız savcı seçecek. BM. Güvenlik Konseyi ya da savcı dava açabilecek. Antlaşmayı imzalayan ülkeler, kendi vatandaşlarını ve kendi topraklarında suç işlemiş başka ülke vatandaşlarını mahkemeye teslim edebilecek. Bir suçun işlenmesi için talimat veren, suçu bilen ya da suça göz yuman devlet başkanlarından sıradan bir vatandaşa kadar herkes mahkemede yargılanabilecek. Mahkemenin kurulmuş olması, herhangi bir ülkeyi ziyaret eden bir diktatörün yerel mahkemede yargılanmasına engel teşkil etmeyecek. Henüz yeni kurulmuş ve yeni faaliyetine başlamış sayabileceğimiz mahkemenin statüsündeki ayrıntılı hükümlerin pratikte nasıl gerçekleştirileceğini uygulamalarla göreceğiz. Uygulamalarına göre, uluslararası adalet, insanlık ve barış için olumlu bir gelişme olarak nitelendirilebilir.

YAYIN BİLGİLERİKategori Adı MakalelerTarih 0000-00-00Yazar Mustafa ATILGAN
Şube ve Temsilcilerimiz
konya
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği - MAZLUMDER Konya Şubesi
Adres: Şems-i Tebrizi Mahallesi Mazhar Babalık Sokak Adalet İşhanı Kat:1 No: 12 Daire 109 Karatay/KONYA
E-posta: konya[a]mazlumder.org | Telefon: 0 332 353 36 37 | Faks: 0 332 353 36 37

Ziyaretçi Sayımız : 4644281