"Şehrin çepeçevre kuşattıgı ve içine çektigi insanın büyük dramını �yaşıyoruz modern zamanlarda.��Kendi telaşına düşmüş üretim tüketim çarkı arasında adeta biten , insana ait sayısız güzel özelligi ve sorumluluklarını tüketerek olmaya çalışan varlık... Şehirde kendinin varlıgını ,muhtaçlığını ,yoksulluğunu ,mazlumluğunu çevresine duyurmakta zorlanan sayısız elin ,canhıraş bir şekilde burdayım demek isteyen bedenlerin ,zülüm gören ruhların farkedilmesi �öylesine zorlaşmış ,ulaşılmaz, aşılmaz duvarlar çekilmiş ki.. Kendi insani duygularımızın yeniden inşaa etme ve hayata, şehre ve içindekilere o gözle bakabilmek için şehri birde Mazlumder'in penceresinden izlemeli ve�buna benzer bakış açılarımızı çoğaltmalı diyor, şehrin hayat alanlarını ,umutlarını tüketmemeli sahip çıkmalı direnmeliyiz diyorum....." diyerek katılımcılara farklı bir perspektif sunarak, şehri, insanı ve Mazlumder'i ortak bir zeminde buluşturmuştur.