Libya’ya emperyalist müdahaleye hayır!
Yemen’de sivil halka karşı işlenen katliamlara hayır!
Bahreyn’de emperyalist oyunlara hayır!
Suriye’de ve diğer bölge ülkelerinde baskıcı rejimlere ve diktatörlüklere Hayır!
Yaşasın Devrim! Yaşasın Özgürlük!

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi dün gece aldığı kararla Libya’ya askeri müdahaleye hazırlanıyor. Güvenlik Konseyi Fransa, ABD, İngiltere ve Lübnan tarafından hazırlanan 1973 sayılı karar tasarısını oyladı. Tasarı, Libya hava sahasında uçuşa yasak bölge oluşturulmasını öngörüyor.

BM kararı ile emperyalistler Libya’ya askeri müdahalede bulunacak.
Bu kararla hem BM hem de müdahale için kendini zor tutan NATO, Libya’yı bombalama yetkisini, işgal etme olanağını elde etmiş durumda.
Emperyalistler yine bildiğimiz, daha önce de benzerlerine tanık olduğumuz gerekçeleri kullanıyor. G. W. Bush, Afganistan’da “teröre karşı”, Irak’ta ise “diktatörlüğe karşı demokrasiyi savunmak için” tezlerini kullanarak işgal politikalarına gerekçe yaratmıştı.

Emperyalistler, esas olarak Arap halklarının yaktığı demokrasi ve özgürlük ateşinin tüm dünyaya yayılmasından korkuyor. Tunus’ta başlayan, Mısır’da derinleşerek devam eden devrimlerde sıra Libya’ya geldi. Yıllardır emperyalist ülkelerle “düzeyli” bir işbirliği içinde olan Kaddafi rejimine karşı başlayan halk ayaklanması, devrimlerin ne kadar büyük bir hızla yayıldığını da gösterdi. Yemen, Bahreyn, Irak ve İran gibi ülkelerde de kitlesel gösteriler gerçekleşiyor.

BM’nin Kaddafi rejiminin yeniden atağa geçmesini, direnişçilere saldırmaya başlamasını bahane ederek Libya’ya askeri müdahaleye hazırlanması tam bir iki yüzlülüktür.
Bizler, hem halkların en derinlerden patlayan öfkesiyle gelişen devrimci dalgayla dayanışıyor hem de emperyalist güçlerin diktatörlerin şiddetini bahane ederek hazırlandığı işgalci, yayılmacı politikaları protesto ediyoruz.

2002 yılında yeryüzündeki tek diktatör Saddam Hüseyin değildi. Bugün de eli kanlı tek diktatör Kaddafi değildir. Saddam Hüseyin ve Kaddafi, Irak ve Libya’nın ortak bir özelliği var: Geniş bir petrol rezervine sahip olmaları. Irak’ta yüzbinlerce insanı öldüren işgalci güçler, şimdi yine petrolün musluğuna el koyma hırslarını “insani yardım” gerekçelerinin arkasına sığınarak insanları öldürmeye, işgale hazırlanıyor.

NATO’nun işgal politikalarına hayır!
NATO, öncelikle Afganistan’dan defolmalıdır!
Libya devrimi kazanacaktır! Tüm dünya halklarının desteğiyle Libya halkı Kaddafi’yi devirecektir.

Öte yandan Yemen’de Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih'in 32 yıllık iktidarına son vermesini isteyen sivil ve silahsız göstericiler, cuma namazının ardından yemen kolluk güçlerinin silahlı saldırısına uğradılar. Bu saldırıda 36 sivil öldü, 300’den fazla gösterici yaralandı.

Sivil halkın üzerine ateş açacak kadar çıldırmış bir rejim artık yıkılmış bir rejimdir. Bu saldırı aslında iflasın, yenilginin ve çaresizliğin resmidir. Yemen diktatörü sivil irade karşısında yenilmiştir.

Bütün bölgeyi saran özgürlük ateşi geri dönülemez bir noktaya gelmiştir. Bu saatten sonra Libya diktatörünün, yemen diktatörünün, Bahreyn diktatörünün halkını katlederek kazanacağı mevziler ancak Pirus zaferidir. Kazanan özgürlük ve adalet için ayaklanan halklar olacaktır.

Emperyalizme karşı Libya’ya, Mısır’a, Tunus’a, Bahreyn’e, Suriye’ye, Suudi Arabistan’a ve bütün dünyaya özgürlük!


MAZLUMDER ve DİSİP