Abu Rahmah'In İnSafSIzca ÖldÜrÜlmeSİ

Cumartesi günü, 36 yaşındaki Cevahir Abu Rahmah’ın gömüldüğü Bilin’deki küçük mezarlığın dışında konuşurken, Hamde Abu Rahmah’ın bana söylediği, “şoktayım, hepimiz şoktayız,” kelimeleri oldu. Cevahir, bir gün önce 31 Aralık’ta, işgal altındaki Batı Şeria’nın bir köyünde, İsrail askerlerinin göstericilere attığı ABD yapımı göz yaşartıcı gaz bombasından yayılan gazları soluduktan sonra ölmüştü. Cevahir’in erkek kardeşi Bassem de, 2009 yılında, İsrailli işgal güçleri tarafından aynı şekilde öldürülmüştü.

Bilin’de, İsrail’in inşa ettiği duvara karşı ve İsrail işgaline karşı düzenli olarak yapılan gösterileri 2008’den bu yana, gerek yazı gerekse fotoğraflar halinde rapor ederek gönderen, Cevahir’in kuzeni Hamde, şöyle konuşuyordu: “Bunun olacağını hiç düşünmedik. Göz yaşartıcı gaz bombalarının saldırısıyla sürekli karşılaşıyorduk ve bunu atlatabiliyorduk fakat bu seferkinin miktarı ve gücü şimdiye kadar görmediğimiz bir boyuttaydı.”

Cuma günkü yani Yeni Yıl Gecesi’ndeki gösteriler muazzamdı. İsrail’in ördüğü duvarın yapımının durdurulması için, Filistinli, İsrailli ve diğer ülkelerden gelen binden fazla insanın oluşturduğu kalabalık, Bilin köylülerine katıldı. İsrail, Bilin köyünden olmayanların köye girişini engellemek amacıyla köyü çevreleyen yollarda askerî kontrol noktalarının dizildiği bir çember oluşturarak, daha başlamadan gösteriyi durdurmaya girişti. Ancak stratejileri başarısız kaldı ve yüzlerce eylemci engebeli araziyi tırmanıp geçerek köye ulaştı.

Hâttâ Ramallah temelli Filistin İdaresi’nin başbakanı Salam Feyyad bile bir ara gösteriye katılarak, köy merkezinden duvarın bulunduğu yere kadar devam eden gösteride boy gösterdi. Feyyad’ın köye nasıl girdiği ve neden gösteriyi çarçabuk terk ettiği herkes için belirsizliğini korudu. Bazıları alaylı bir ifadeyle, onun kontrol noktasından geçmesini askerlerin sağladığını çünkü askerlerin onu bir Siyonist olarak gördüklerini söylüyorlardı.


1 Ocak’taki cenaze töreninde, Cevahir Abu Rahmah’ın asılı duran fotoğrafı. (Oren Ziv/ActiveStills)


Gösteri yapanlar köyün, duvar tarafından ikiye ayrılmış tarım arazisine geldiklerinde, İsrail askerleri, doğrudan göstericilerin üzerine de olmak üzere, her tarafı göz yaşartıcı bomba yağmuruna tuttular. Göz yaşartıcı gaz arka arkaya dalgalar halinde gelerek göstericileri kapladı ve herkesin temiz hava bulmak için koşuşturmasına neden oldu. Göstericilerden biri Cevahir Abu Rahmah idi ve o, soluduğu gazdan bilincini kaybederek bir daha asla kendine gelemedi.

Cevahir, Bilin gösterilerinin kıdemli bir katılımcısıydı. İsrail, 2008 Temmuz ayında, komşu Nilin köyünde, Cevahir’in eli kelepçeli ve bağlı erkek kardeşi Ashraf’ı plâstik kaplı çelik mermilerle vurup yaraladıkları halde ve 2009 Nisan’ında diğer erkek kardeşi, Bassem, gene göz yaşartıcı bomba gazı atılarak öldürüldüğü halde, Cevahir, dört yıldır gösterilerin hepsine, aksatmadan katılıyordu.

Bassem, Bilin’de her hafta yapılan gösterilerin birinde, bir İsrail askerinin göz yaşartıcı gaz bombasını yüksek hızla göğsüne fırlatması sonucu öldü. Cinayet üç değişik video kamerasıyla görüntülenip kayda alındığı halde Bassem’in katledilişi nedeniyle Abu Rahmah ailesinin uğradığı adaletsizlik halen sonuçlandırılmadan sürdürülüyor ve İsrail askerlerinin, Bilin’de işgal altında bulunan Filistinlilere uyguladığı ölümcül baskı, İsraillilerin sahip oldukları dokunulmazlık zırhı altında tekrarlanıp duruyor. Şimdi de, zaten yasta olan aile, Cevahir’in Cuma günkü şok edici ölümünden sonra, bir ferdini daha toprağa vermek zorunda kaldı.


Cevahir Abu Rahmah’ın öldürüldüğü 31 Aralık günü, İsrail askerleri, Bilin’deki göstericilere göz yaşartıcı bombalar ve plâstik kaplı çelik mermilerle hücum ediyorlar. (Oren Ziv/ActiveStills)



Silahsız göstericilere şiddetli saldırı
İsrail’in, duvar inşa etmek üzere topraklarını çaldığı Bilin gibi İsrail işgali altında bulunan Batı Şeria köylerindeki silahsız köylülerin İsrail işgaline karşı direnişi, hemen her zaman İsrail askerlerinin şiddetli saldırısıyla karşılaştı. 2005’ten bu yana, 10’u çocuk 21 gösterici, işgal altındaki Batı Şeria boyunca düzenlenen yaygın gösteriler sırasında öldürüldü. (“Under Repression,” Popular Struggle Coordinating Committee (Halk Mücadelesi Koordinasyon Komitesi), Eylül 2010).

İsrail, Filistinlilerin şiddet içermeyen gösterilerini bastırmak için askerî üç-uçlu çatal stratejisini geliştirdi. Bunlardan birincisi, Bassem’in öldürülme olayında olduğu gibi ateşli silahların “ihmalkârca”, kayıtsızca kullanımı. İkincisi, kötü muamele suçlarının üstünün örtülmesi. Üçüncüsü, şiddet içermeyen bir gösterinin organize edilmesindeki rolünden dolayı bir yıl hapis cezasına çarptırılan, Bilin halk lideri Abdallah Abu Rahmah’ın maruz kaldığı gibi, Filistinlilerin ifade özgürlüğünü yok etmek üzere işgal gücünün yasal sistemini uygulamak.

İsrail askerlerinin Filistinli protestoculara karşı kullandığı göz-yaşartıcı gaz bombalarının en önde gelen imalâtçısı, ABD’nin Combined Systems, INC şirketi. İsrail Haaretz gazetesine göre, İsrail, CS adı verilen ve çok sayıda ölümlere ve ciddî yaralanmalara neden olmakla suçlanan bir tür gözyaşı-gazı kullanmaktadır: (“Protester death shows IDF may be using most dangerous type of tear-gas, - Protestocuların ölümleri,IDF (İsrail Savunma Gücü)’nün, çok tehlikeli bir tip gözyaşı-gazı kullanmış olabileceğini açığa vurmaktadır” 3 Ocak 2011). Gözyaşı gazını kayıtsız kullandığı iddialarına karşı, İsrail ordusu, göstericiler tarafından taşlar atıldığını bahane ederek, gösterilerin şiddet içerdiğini, sürekli tekrarlayarak beyan etmektedir. İsrail askerlerinin iddiaları, protestocuların, gözyaşı-gazı bombası kullanımını “tahrik ettiği” şeklinde olmuştur. Ancak, böyle bir iddianın, Cuma günü gerçekleşen gösteri için ileri sürülmesi olanaksızdır, çünkü, İsrail askerleri, yürüyen köylüleri gördükleri andan itibaren gözyaşı-gazı bombaları atmaya başlamışlardır. İsrail ordusu için, silahsız göstericilerin varlığı bile, onlara karşı kimyasal silah kullanması için yeterli bir nedendir.


İsrail Polisi, 1 Ocak’da, Cevahir Abu Rahmah’ın öldürülmesine karşı düzenlenen protesto gösterisinde, göstericilerden birisini tutukluyor. (Oren Ziv/ActiveStills)



İsrail’in, Bilin’le dayanışması
Cevahir’in öldürülmesinin ardından, 1 Ocak’ta, yüzlerce kişi Tel Aviv’deki İsrail savunma bakanlığı önünden geçen caddede gösteri düzenledi. Protestocular, “İsrail bir polis devletidir” şeklinde sloganlar attı ve İsrail işgaline son verilmesi çağrısı yaptı. Protestocular, Tel Aviv’deki İsrail savunma bakanlığı yanından geçen ana yolu da, oturarak trafiğe kapattılar ve trafiği bir saatten fazla bir süre boyunca başarıyla engellediler. Gösteride, İsrail Parlamentosu eski üyelerinden Mossi Raz dahil sekiz kişi tutuklandı. Hepsi de, daha sonra, herhangi bir mahkûmiyet cezası almadan serbest bırakıldı.

O akşam geç saatlerde ABD’nin İsrail büyükelçisi James Cunningham’ın, Tel Aviv’in kuzey mahallelerinden biri olan Herzlia’daki evinin önünde İsrailli eylemciler toplandı. Eylemciler, Bilin’den topladıkları yığınla kullanılmış boş gözyaşı gaz bombası kutusunu büyükelçinin evinin ön bahçesine attılar. Eylemciler aynı zamanda bağırarak komşuları da uyandırdılar ve ABD’nin, İsrail’e yaptığı askerî yardımı durdurmasını istediler.

Bu gösterilerde, 60 yaşın üzerinde iki kadın da dahil on bir kişi tutuklandı. Tutuklanma gerekçeleri, yasadışı olarak üstlerinde silah bulundurmaları. Bu eylemciler, yargılanacakları 4 Ocak tarihine kadar hapishanede kalacaklar. İsrail ordusunun Cevahir’i öldürmesine tepki olarak ve Bilin’le dayanışma çerçevesi içinde, İsrailli eylemciler tarafından, daha ileri eylem plânları yapılmakta.


Cevahir Abu Rahmah’ın annesi (ortada), kızının 1 Ocak’ta yapılan cenaze töreninde gözyaşı döküyor. Sağda ise, 2009’da öldürülen diğer oğlu Bassem’in posteri. (Oren Ziv/ActiveStills)



Bir direniş sembolü
Cevahir Abu Rahmah’ın öldürülmesi, İsrail’in, işgal altında yaşayan savunmasız Filistin halkına karşı yürüttüğü tam kapsamlı savaşın en son kanıtı.

İsrail’in Batı Şeria’da inşa ettiği duvara karşı sürdürdüğü altı yıllık mücadele nedeniyle, Bilin, şiddet içermeyen Filistin direnişinin uluslararası sembolü haline gelmiştir. 2007’de, İsrail yüksek mahkemesi Bilin’de inşa edilen duvarın geçtiği yerlerin yasa dışı olduğu yönünde karar almasından ve İsrail ordusundan duvarın rotasının değiştirilmesi isteminde bulunmasından sonra, köylüler zaferlerini küçük bir etkinlikle kutladılar. Ancak duvar inşa rotası değiştirilmedi ve sonucunda da protestolar devam ediyor.

2009’da, Bilin Duvarı’na Karşı Halk Komitesi Lideri Abdallah Abu Rahmah, Ramallah’taki evinden gözaltına alındı. Abu Rahmah, Avrupa Birliği tarafından bir “insan hakları savunucusu” olarak tanınsa da, İsrail işgalinin yasal sistemi tarafından, “kışkırtıcı” olmakla ve “yasal olmayan protestoya katılmakla” suçlandı.

Abdallah hapishanede bir yıllık mahkûmiyet süresini doldurdu fakat hâlâ İsrail hücresinde tutuluyor çünkü İsrail devleti, şimdi de, Abdallah’ın daha sert cezalandırılması için bir üst mahkemeye başvurdu. Yargıç henüz yeniden yargılanma başvurusu için bir tarih saptamadı.

Ancak, İsrail işgalinin bu yeni kurbanı için tutulan yas havası, Cumartesi günü de Bilin’deki insanların üzerindeydi. Gene de, Cevahir Abu Rahmah, kardeşinin yanında toprağa verilirken, mücadeleyi sürdürme kararlılığı, köylülerin gözünde ışıl ışıldı. İşgal altındaki Batı Şeria’da, Budrus, Nabi Saleh ve Nilin gibi köylerden gelen çeşitli diğer halk komitelerinin liderleri, cenaze törenine katılarak desteklerini ve gösterileri sürdürme konusundaki birleşmiş dayanışma ruhunu ve kararlığını sergilediler.

Batı Şeria’daki Filistinliler, İsrail askerlerinin de şiddet saldırılarını sürdüreceğini bilmelerine rağmen, silahsız protestolarını sürdüreceklerine dair ant içtiler. Bilin ve diğer köylerin protestocuları bilmekteler ki, tarih ve adalet onlardan yana. Filistinli protestocular, silahsız direniş taktiğini benimsediler ve mücadelelerinin kapısını, gittikçe artan sayıda kendilerine katılan İsrailli Yahudiler de dahil, mücadelelerine saygı duyan ve dayanışmada bulunmak isteyen herkese açtıklarını gösterdiler. Ahlâkî berraklıkları, Filistin halk mücadelesini şimdiye kadar olmadığı kadar desteklemek zorunda olan uluslararası sivil topluma model oluşturmalıdır.

FAALİYET BİLGİLERİKategori Adı Basında MazlumderTarih 2011-01-14
Okunma Sayısı : 980
Şube ve Temsilcilerimiz
konya
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği - MAZLUMDER Konya Şubesi
Adres: Şems-i Tebrizi Mahallesi Mazhar Babalık Sokak Adalet İşhanı Kat:1 No: 12 Daire 109 Karatay/KONYA
E-posta: konya[a]mazlumder.org | Telefon: 0 332 353 36 37 | Faks: 0 332 353 36 37

Ziyaretçi Sayımız : 4645499