Anayasa Değişikliği Uygulaması
27.02.2008 /Konya

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ UYGULAMASI

Bilindiği üzere yasama organı başörtüsü sorununu ortadan kaldırmak amacıyla 5735 sayılı yasayla anayasanın 10. ve 42. maddelerinde değişiklik yapmıştır. Buna göre Anayasanın 42. maddesine eklenen hükümde " Kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse yükseköğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez. Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir" denmektedir.
Kamuoyunda ve akademik çevrelerde mevcut Anayasa değişikliğinin herhangi bir alt norm yani kanun değişikliği yapılmaksızın uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmaktadır. Daha açık bir ifadeyle 2547 sayılı yükseköğrenim kanunun ek 17. maddesinde bir değişikliğe ihtiyaç olup olmadığı, meselenin özünü teşkil etmektedir.

Özellikle yasağın devamını savunanlar ve üniversitelerde Anayasa değişikliğinin bir şey değiştirmeyeceğini ifade eden rektörler, ek 17. maddede değişiklik yapılmadığı sürece eski yasakçı uygulamalarına devam edeceklerini belirtmektedirler. Esasen bu yaklaşım samimiyetten uzak olmakla birlikte Anayasa değişikliğini kadük bir hale dönüştürme çabasının çırpınışlarıdır.

Bununla amaçlanan, yasama organını ek 17. maddede bir değişikliğe zorlayacak Anayasa mahkemesinin 1991 yılında vermiş olduğu karara benzer bir karar çıkartmak ve yasağın devamını meşrulaştırmaktır. Şunu çok açık söyleyebiliriz ki; mevcut Anayasa değişikliği ve halen yürürlükte bulunan ek 17. madde yasakçıların dayanmış oldukları 1991 tarihli Anayasa mahkemesi'nin kararını da tamamen ortadan kaldıracak ve "Yok hükmünde" sayacak niteliktedir. Kaldı ki ek 17. madde yürürlükte olmasaydı dahi bu haliyle de yasağın uygulanma kabiliyeti ortadan kalkmış olurdu.Buna benzer örnekler mevcuttur.
Bu gün bakıyoruz ki, bazı üniversiteler 10. ve 42. maddelerde yapılan değişikliğe rağmen keyfi bir uygulamayla, başörtüsü yasağını devam ettirmektedir. Bu durum yasa tanımazlık anlamına gelmekle birlikte, yasağı uygulayan rektörlerin bu konudaki geçmiş hukuksuzluklarını da ele vermektedir. Yasağın savunucuları aynı zamanda, Türk Ceza Kanunu anlamında hem "Eğitim-Öğrenimin engellenmesi" hem de "Ayrımcılık" suçlamasını işlemektedirler.

Gayri kanuni olarak neredeyse yirmi beş yıldır kullanılması engellenen bir hak olarak duran başörtüsü anayasadaki bu değişikliğe rağmen engellenmeye çalışılmaktadır. Bunun ne denli hukuk dışı bir durum olduğu hem meselenin mağdurları, hem de bu zumlun failleri tarafından çok net bilinmektedir. Şahsi tutum ve inançlarını kanun dışı bir davranışla başörtüsü yasağına dönüştüren rektörlerin çok kısa bir süre içinde bu fiillerinden dolayı muhakeme edileceklerine hiç şüphemiz yoktur.

Mazlum der Konya şubesi olarak Yüksek Öğrenimde sağlanan bu düzenlemenin hem de ivedi bir şekilde diğer alanlarda da yapılması gerektiğine inanıyoruz. Tüm alanlar bu yasağın ne insani nede hukuki bir tabanı yoktur. Hiç kimse kendi soyut korkularını, başörtülüler üzerinden somut menfaatlere çevirmeye kalkmasın.

Son olarak şunu belirtmekte fayda görüyoruz; başörtüsü yasağının devamını isteyen bir takım çevreler, bir dizi provokatif eylemler niyetinde olabileceğinden hak arama mücadelesinin oldukça dikkatli ve itidalli yapılması elzemdir.

Mazlumder: dün olduğu gibi bu günde meselenin takipçisi olmaya devam edecektir.

MAZLUMDER KONYA ŞUBE BAŞKANI

FAALİYET BİLGİLERİKategori Adı Basın AçıklamalarıTarih 2008-02-27
Okunma Sayısı : 2192
Şube ve Temsilcilerimiz
konya
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği - MAZLUMDER Konya Şubesi
Adres: Şems-i Tebrizi Mahallesi Mazhar Babalık Sokak Adalet İşhanı Kat:1 No: 12 Daire 109 Karatay/KONYA
E-posta: konya[a]mazlumder.org | Telefon: 0 332 353 36 37 | Faks: 0 332 353 36 37

Ziyaretçi Sayımız : 4645203