Değişen İklim ve Türkiye

7-18 Aralık 2009 tarihleri arasındaki Kopenhag İklim Zirvesi dolayısıyla hazırladığımız İklim Değişimi ve Türkiye dizisinde BBC Türkçe Servisi'nden Aylin Bozyap, bu bölgeleri ziyaret etti, Kopenhag'a giden süreçte Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadeledeki konumunu araştırdı.

Birinci Bölüm: İklim ve Türkiye'nin statüsü

Ortalama sıcaklıklarda kaydedilen artış, Dünyayı gelecekte bunun olumsuz sonuçlarına karşı harekete geçmeye sevketti.

Türkiye bu alandaki en etkili belge olan ve sanayileşmiş ülkelerin gaz salımlarına sınırlama getirmek için somut adımlar atmasını öngören Kyoto Protokolü'ne Ağustos 2009'da imza attı.

Yani imzalanmasından 12, yürürlüğe girmesinden 4 yıl sonra... Türkiye Kyoto için bağlayıcı adımlar atması istenen ülkelerden biri değildi.

Şimdi ise dünya yeni bir çerçeve oluşturma hedefi doğrultusunda çalışıyor ve bu kez Türkiye'nin de aralarında olduğu pek çok gelişmekte olan ülke için Kyoto'ya göre farklı bir düzenleme gerektiği konuşuluyor.

Türkiye hem sera gazı salımında hem de bunun etkilerine mağduriyet açısından gitgide öne çıkması olası bir ülke.

Kişi başına salımlar AB'nin altında ama hızlı gelişmeyle beraber gaz salımları da hızla artıyor.

Bu bölümde Türkiye'nin iklim değişimi ve mücadele çabalarındaki durumunu tartışıyoruz.

Dinleyin Birinci bölümü dinleyin

İkinci Bölüm: Hidroelektrik santraller

Doğu Karadeniz

İklim değişimi bu tabloyu değiştirir mi?

Türkiye'nin İklim Değişikliği Birinci Ulusal Bildirimi'ne göre geleceğe yönelik yapılan simülasyonlar, yağışların Ege ve Akdeniz kıyılarında azalacağını, Karadeniz'de daha da artacağını gösteriyor.

Türkiye'nin özellikle Kopenhag İklim Zirvesi'nde temiz enerji olarak gündeme getirdiği bir enerji şekli, hidro elektrik santraller ya da kısa adıyla HES projeleri...

Aynı zamanda bu bölgede sıklıkla yaşanan ve can kayıplarına yol açan su taşkınları ve selleri önleme yolunda da bir çözüm olarak sunuluyor.

Ancak son yıllarda sayıları hızla artan ve yenilerinin yapılması planlanan bu santraller, Doğu Karadeniz'de herkesi memnun etmişe benzemiyor.

Dinleyin İkinci bölümü dinleyin

Üçüncü Bölüm: Konya Ovası ve kuraklık


BM simülasyonlarına göre, Türkiye için ortalama sıcaklık artışı, yüzyılın sonuna kadar 2 ila 3 santigrat derece olacak.

Tahminlere göre Türkiye'yi en çok etkileyecek sorunlardan biri kuraklık...

Üstelik, su sıkıntısı, Türkiye'nin bir çok bölgesinde şimdiden kendisini hissettirmekte.

Başta tarım olmak üzere birçok sektörde hızla artan talep dolayısıyla da bu sıkıntı artmakta.
Eşmekaya

Kuraklık artan bir tehlike

Özellikle 2007'de en sıcak yazı takiben görülen ciddi kuraklık, iç bölgelerde hala akıllarda. Özellikle de bir zamanlar Türkiye'nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya Ovası'nda...

Son on yılda iklim değişikliğinin yanı sıra tarım sektöründeki bir takım yanlış uygulamalar sonucu onlarca göl kururken, bölge halkı ve doğal yaşam üzerinde çok ciddi etkileri oldu. Dizimizin üçüncü bölümünde Konya Ovası'nda bu etkileri gözlemliyoruz.

Dinleyin Üçüncü bölümü dinleyin

Dördüncü Bölüm: Türkiye'nin enerji seçenekleri

Türkiye iklim değişikliği ile mücadelede daha somut adımlar atabilmek için mali ve teknolojik mekanizmaların, fonların netleşmesini bekliyor.

Bu bölümde Türkiye'nin geliştirmeyi umduğu enerji proje ve hedeflerini ele alıyor, kurum ve kuruluşlara ne gibi görevler düştüğünü gözden geçiriyoruz. Bu konuda yerel düzeyde başlatılan inisiyatifleri ve eşgüdümüne dair formül önerilerini aktarıyoruz.

Ayrıca rüzgar, güneş ve nükleer gibi farklı kaynakları ve getirdiği olanakları tartışıyoruz.

Kaynak:BBC

YAYIN BİLGİLERİKategori Adı Yurt İçi RaporlarTarih 2009-12-21
Şube ve Temsilcilerimiz
konya
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği - MAZLUMDER Konya Şubesi
Adres: Şems-i Tebrizi Mahallesi Mazhar Babalık Sokak Adalet İşhanı Kat:1 No: 12 Daire 109 Karatay/KONYA
E-posta: konya[a]mazlumder.org | Telefon: 0 332 353 36 37 | Faks: 0 332 353 36 37

Ziyaretçi Sayımız : 4645406