Mazlum-Der Konya Şube Başkanı Derviş Argun, Yenigün Gazetesi'ne söyleşi yaptı.

 Ortadoğu ve İslam coğrafyasında yaşananları değerlendiren Mazlum-Der Konya Şube Başkanı Derviş Argun, Suriye’de normal hayata dönüşü sağlamayacak hiçbir girişimin başarı olarak nitelendirilmemesi gerektiğini belirtti

Normalleşmeden başarı olmaz

Mazlum-Der Konya Şube Başkanı Derviş Argun, Tunus’ta başlayarak dalga dalga yayılan ve yaklaşık 2 yıl önce Suriye’de nükseden halk hareketliliği, bu hareketliliğe dışarıdan yapılan müdahaleler ve bu müdahalelerin sonuçlarını değerlendirdi.

TARİHİ BİRİKİM TALAN EDİLDİ

Mazlum-Der olarak çalışma alanlarının diğer sivil toplum kuruluşlarından farklı olarak insan hakları ve hukuki materyaller üzerinde olduğunu dile getiren Derviş Argun, “2010 Kasım ayında Tunus’ta başlayan bu olayları takip ediyoruz. 2011 Mart ayından itibaren Suriye’de meydana gelen olaylar ve bu süreç içerisinde yaşananların hepsi takibimizde. Bugün Suriye’de yaşananlarla ilgili hakim olan iki yorum var. Birincisi, bu işin bir organizasyonun işaretiyle geliştirilen bir hareket olduğu yorumu, diğeri ise halkın kendi yönetimi ile ilgili söz sahibi olma isteğinin bir tezahürü. Biz de şahsen ikincinin doğru olduğuna inanıyoruz. Ancak, bu samimi çıkışı manipüle eden ülkeler olmaya başladı. İslam coğrafyalarında hareketlilik yaşandı. Yüzlerce yıllık sömürü coğrafyası olan bu coğrafyada Batı’nın ilgisiz kalmış olmasını düşünemezdik. Bize göre, bu manipüle etme çabaları Suriye’de meyvelerini vermeye başladı. 2011 Mart ayı itibariyle Suriye’de başlayan halk hareketliliği, artık tarihi birikimin talan edilmesine dönüştü. Biz meseleye bu noktadan bakıyorduk, bugün gelinen de aynı nokta oldu” dedi.

İNSANLAR BİRBİRİLERİNE NEDEN ÖLDÜRDÜKLERİNİ BİLMİYOR

“Irak, İran, Pakistan, Suriye, Afganistan, Filistin coğrafyası artık bir kan gölüne dönmüş durumda” diyen Derviş Argun, “İnsanların birbirilerini neden öldürdüklerini dahi unuttukları basit kan davaları ile günlük kitlesel ölümlerin meydana geldiği bir zemin hazırlandı. Bu bizim penceremizden bakıldığı zaman utanç verici bir durumdur. Bu dine inanmış bütün müminler adına da utanç verici bir durumdur. Bir şekilde bu kanlı yolculuktan geri dönülmesi için çalışılmalıdır. Bugün Suriye’de, Irak’ta, Afganistan’da savaş var. Hem kitlesel ölümler, hem de toplu yıkımlar var. Bu ancak, savaş ortamında yaşanabilecek bir görüntüdür. Bunun adı da iç savaştır, kaos veya kriz demek sıradanlaştırır meseleyi” dedi.

BAŞKALARI İÇİN YAPILAN BİR SAVAŞ

Bölgede artık dış güçlerin istekleri doğrultusunda bir mezhep savaşının başladığını, bugün meydana gelen kitlesel ölümlerin ardında da mezhepler arası savaşın yer aldığını dile getiren Derviş Argın, “Tüm bunları üst üste koyduğumuz zaman, aklın yok edildiği, imanın geri plana atıldığı, nefsin ve vesveselerin egemen olduğu, dışarıdan gelen dayatmaların hakim olduğu bir savaş söz konusu. Burada Türkiye’nin duruşu çok önemli. Türkiye’nin Suriye’ye karşı duruşunda değişmeler olacak, bunun tartışıldığına inanıyorum ben. Bunlar güzel gelişmeler. Sorunu sorunun sahibi ile konuşacaksınız. Suriye coğrafyasında İran’ı Rusya’yı yok edemez, görmezden gelemezsiniz. Bunlar 30 yıldır Suriye’nin bütün sokaklarında etkililer. Bunları yok sayarak, AB ile Amerika ile Suriye sorununu çözemezsiniz. Suriye sorunu bu şartlarda çözülmez. Suriye’nin bir legal sahibi var. Bu legal sahibin iplerini ellerinde bulunduranlar da var. Peki bu gücü neden yok sayıyorsunuz? Bu netice vermez. 4 yıldır hiçbir sonuca ulaşılamadı. Suriye coğrafyası yerle bir edildi. Ama gecikmiş olmasına rağmen, bu formül uygulanmaya başladı. Esas olan şey, Suriye’de kanın durması, göçün bitmesi ve insanların evlerine dönmesidir. Bu formülü sağlamayacak olan hiçbir gelişme faydalı değildir” dedi.

KAZANAN HANEMİZ BOMBOŞ!

Suriye’nin kurulduğu tarihten itibaren elde ettiği tüm müktesebatının yok edildiğine dikkat çeken Mazlum-Der Konya Şube Başkanı Argun, “Suriye halkı kazanmadı, Suriye devleti kazanmadı, Suriye ile dost ve müttefik olduğu iddia edilen İslam ülkeleri kazanmadı, Türkiye kazanmadı. Kazananlar hanesine bir şeyler yazacak olduğumuz zaman İsrail’in, AB’nin ve ABD’nin işine yarıyor. STK’lar da içinde olmak üzere tekrar uzun uzadıya tartışmamız lazım. Bu sonuçlar alkışlanacak sonuçlar değildir. 4 yılın hasarı uzun yıllar telafi edilebilecek hasarlar değil. Belki Suriye olayların başladığı noktaya bundan 30 yıl sonra ancak dönebilecek. Başlayan bir savaşı bitirmek kolay değil. Savaşı oluşturanların tatmin olmayacağı bir bitiriş, savaşın devamı olacaktır. Biz bunu terör meselesinde çok iyi tescil ettik. Bugün 20 delikanlıyı ortaya sürerek, 40 kişinin ölümüne neden olan bir kaosu oluşturabiliyorlar. Bu, bugünün vermiş olduğu bir kazanç değil, 30 yıllık birikimin bir ürünüdür” ifadelerini kullandı. Suriye için de durumun aynı olduğunu bildiren Argun, “Suriye’de savaşanlardan ne kadarı Suriyeli bilmiyoruz. Suriye’den gelenler tekrar Suriye’ye dönecek mi bilmiyoruz. Kendilerine yeniden hayat hakkı tanınacak mı bilmiyoruz. Şu an Suriye’de Suriyeli olmayanların oluşturdukları bir güç var. Türkiye, 600 yıllık devlet deneyimine rağmen bu süreçten etkileniyor. Suriye’de böyle köklü bir gelenek yok. İnşallah en kısa sürede bu sıkıntılı süreç son bulacaktır” dedi.

BU BOĞULMANIN FAİLİ İSLAM ÜLKELERİDİR!

Mazlum insanların yaşadığı zulme diğer İslam ülkelerinin bakış açısını da sert bir şekilde eleştiren Mazlum-Der Konya Şube Başkanı Derviş Argun, “İslam ülkeleri, halkının kişi başı milli geliri 30 bin doların üzerinde olan Suud, Kuveyt, Bahreyn, katar gibi ülkeler ile, kişi başı milli hasılası 1-2 dolar gibi düşük rakamlar olan ülkeler olarak ikiye ayrılıyor. Kişi başı milli hasılası yüksek olan ülkelerin diğer İslam ülkeleri diye bir dertleri zaten yok. Kendilerine veba sıçramasın da ne olursa olsun düşüncesine sahipler. Suriye’de bugün halk hareketliliği boğulmuşsa, bu boğulmanın en önemli faillerinden biri de İslam ülkeleridir. İslam ülkeleri, bu dalganın karşısında durmadılar. Suriye’deki bu tecavüze göz yumdular. Kendilerindeki özgürlük isteyen halka da Suriye fotoğrafını gösterdiler. Halbuki dünyanın hiçbir yerinde halk hareketliliğinin sonucu bu değildir” diyerek sözlerini tamamladı.

HARUN YILMAZ

 

FAALİYET BİLGİLERİKategori Adı Basın AçıklamalarıTarih 2014-12-24
Okunma Sayısı : 754
Şube ve Temsilcilerimiz
konya
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği - MAZLUMDER Konya Şubesi
Adres: Şems-i Tebrizi Mahallesi Mazhar Babalık Sokak Adalet İşhanı Kat:1 No: 12 Daire 109 Karatay/KONYA
E-posta: konya[a]mazlumder.org | Telefon: 0 332 353 36 37 | Faks: 0 332 353 36 37

Ziyaretçi Sayımız : 4644830