Haklar, uygulanırsa anlam kazanır

“İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin kabul edildiği 10 Aralık 1948 tarihinin yıl dönümüne atıfla her yıl 10 Aralık, “Dünya İnsan Hakları Günü” olarak kutlanır. 

İnsanların haklarını elde etmek için ne mücadeleler verdikleri anlatılır, süslü nutuklar atılır, hakların önemi anlatılır, insanların haklarına sahip çıkması istenir. Dünyanın egemeni olduğunu zannedenler bir taraftan süslü nutuklar atarken, kendileri veya kuklaları aracılığıyla, aynı saatlerde insanların üzerlerine tüm hakların konuşulmasını anlamsızlaştıran, tüm hakları ihlal eden bombalar yağdırmaya devam ederler.

Ülkeleri işgal eden, insanları yurtlarından çıkmaya, ilkel toplama kamplarında yaşamaya zorlayan,  insanların yaşamlarına acımasızca son veren emperyalistler, kendilerinin dışındakileri insan saymıyor olmalılar. Yoksa matbaalarında gelişmiş insan hakları metinleri basarken öte yandan gelişmiş silahlarıyla masum halkların üzerine bombalar yağdırıp, kundaktaki bebekleri öldürürler miydi? Islah ediciler oldukları iddiasıyla yeryüzünü ifsad edip yurtlarından ettikleri insanlar sığınak için denizlerde boğulurken, boğularak ölmüş küçük bedenler kıyıya vururken, merhametsizliklerini bu kadar açık ederler miydi?  Bu tavırları, basmaya devam ettikleri, gelişmiş insan haklarına ilişkin metinlerin de kendi çıkarları için bir kılıf olduğunu göstermiyor mu?  “Siz bu metinlere yazdıklarımızla haklarınızı aramaya devam edin, biz de sizlere zulüm etmeye devam edelim” demiş olmuyorlar mı?

Dünyanın birçok yerinde dehşet verici zulümler işleniyor. Doğu Türkistan'da Çin'in zulümleri, Arakan'da Myanmar'ın zulümleri en katı kalpleri bile sızlatacak halde devam ediyor. Zalimlere dur diyebilecek adalet sahiplerinin sesleri ise çok zayıf çıkıyor. Tüm bu olumsuzluklara rağmen hakkın sahibi olan, hakları ihlal edilen insanlar haklarını aramaktan asla vazgeçmemelidirler. Toprakları haksız yere işgal edilmiş insanlar, bu haksızlığa karşı gerekli tavrı göstermelidirler. Yaşama hakları ihlal edilen insanlar, sessiz sessiz ölmeye razı olmamalıdırlar. Yiyecekleri haksız yere ellerinden alınan insanlar, aç kalmaya rıza göstermemelidirler.

Toplantı ve gösteri hakları engellenen insanlar, masumluklarını dile getirmelidirler. İnsanlar, haklarına sahip çıkmadıkları takdirde haklarıyla birlikte şereflerini de kaybedecekleri bilinci ile meşru zeminlerde  haklarını aramada ısrarcı olmalılar. Böyle yaptıklarında dünyanın çok daha yaşanabilir olacağını unutmamalıdırlar.

“Kim olursa olsun zalime karşı, mazlumdan yana” ilkemizin bir gereği olarak, Dünya İnsan Hakları Gününde bir kez daha hatırlatıyoruz; tüm zalimlere karşı gücümüzün son noktasına kadar mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Zulmün asla payidar olamayacağını ve bir gün mazlumların mutlaka kazanacağını biliyoruz. Tüm zalimleri zulümlerinden vazgeçmeye çağırıyoruz. İnsanın ancak haklarıyla insan olduğunu hatırlatıyor, Dünya İnsan Hakları Gününün tüm insan hakları ihlallerinin son bulması için önemli bir basamak olmasını diliyoruz” 

FAALİYET BİLGİLERİKategori Adı Basın AçıklamalarıTarih 2018-12-14
Okunma Sayısı : 527
Şube ve Temsilcilerimiz
konya
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği - MAZLUMDER Konya Şubesi
Adres: Şems-i Tebrizi Mahallesi Mazhar Babalık Sokak Adalet İşhanı Kat:1 No: 12 Daire 109 Karatay/KONYA
E-posta: konya[a]mazlumder.org | Telefon: 0 332 353 36 37 | Faks: 0 332 353 36 37

Ziyaretçi Sayımız : 4643681